Son zamanlarda ülkemizde var olan gündemlerin en başında yer alan zamlar ile birlikte çocukların okul ihtiyaçlarına ayrılan bütçelerde gözle görülür bir artış söz konusu. Toplumsal olarak yaşadığımız bu olumsuz duruma karşı ebeveynler, çocukların isteklerini nasıl yerine getireceklerini kara kara düşünürken, yaşadığımız bu olumsuz olayı çocuklarımızın yaşamında sağlıklı bir öğretime dönüştürebiliriz.
Tüketim bilinci erken dönemde başlamalıdır!
Genellikle “ben yaşamadım, çocuğum bolluk içinde yaşasın” fikri ile yola çıkarak değişen dünyada sadece tüketimi öğrettiğimiz bir nesil yetiştiriyoruz. Bu durum çocukların yaşam becerilerini olumsuz yönde etkilerken, alışverişe dayalı ilişki kurmalarına da sebep oluyor. Tüketim bilinci erken dönemde verilerek, tüketimin çocuğa kazandırılan haklar ve ihtiyaçlara dayalı olması, çocuğun yaşamın içindeki gerçekliğe erken dönemde alışmasına ve hayat a hazırlanmasına sebep olur. Örneğin 2 yaşından itibaren evinizde oyuncak ve kıyafetler ile ilgili ihtiyaç listeleri hazırlayabilir, bu listeye uygun şekilde belirlenen günler ya da aylarda alışveriş alışkanlığını çocuğunuza kazandırabilirsiniz.
Tutturma ya da ağlama alışveriş için bir bahane olamaz!
Genellikle çocukların ağlamasına dayanamayan ebeveyn, çocuğun isteklerini ağlamasın diye yerine getirirken sadece sahip olma duygusunu çocuğa aşılamaya başlar. Ağlayarak dürtüsel isteklerini yerine getiren çocuklar ise ebeveynlerinin kırılma noktalarının şifresini çözmüş ve ebeveyni ile ilişkisini alışverişe dönüştürmüştür. Bu nedenle çocuğunuzun ihtiyaçlarının farkına varması ve dürtüsel isteklerine sınır getirmeniz için evinizde ihtiyaçlarınızı dile getirmeniz, tüketimi kullandığınız ürünlerin bitirilmesini hedef koyarak sağlamanız, kırılan oyuncakları telafi etmemeniz ve oyuncak gibi alışverişlere bütçe ya da zaman sınırı getirmeniz, çocuğunuzun hayatın gerekliliğini deneyimlemesine sebep olur. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki çocuğun farkına vardığı hiçbir durum kolay kabul edilmez. Bu nedenle çocuğunuzun ağlaması, tutturması ve yaşadığı sancıyı anlamanız, sakinleşene kadar ona eşlik etmeniz değerli olsa da ihtiyaçlarınızı belirledikten sonra tutturmalarla fikrinizi değiştirmemeniz gerekir.
Okul alışverişinizden önce evde ihtiyaç tespiti yapın!
Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun, çocuğunuza tüketim bilinci oluşturmakta hiçbir zaman geç kalmış sayılmazsınız. Hatta toplumsal olarak kemer sıkmaya başladığımız bu günlerde herkesin evinde bütçe yapıyor olması çocukların yaşanılan durumu daha iyi anlaması, bütçe yapan ebeveynleri gözlemleyerek onlara uyum sağlaması daha kolay olabilir. Bu nedenle okul alışverişi yapmadan önce çocuğunuzla birlikte evinizde olan boya, kalemler, defterlerin listesini çıkarın. Burada kullanılmayan temiz eşyaları ayırt ederek bu sene kullanılmak üzere ayırın. Ardından okulların size verdiği ihtiyaç listesini alarak evinizde olanlarla karşılaştırıp eksikleri belirleyin ve alışveriş listesine ekleyin.
Tüketim için birinci kural ihtiyaç listesinin dışına çıkmayın!
Genellikle mağaza ve kırtasiyelerde rengarenk vitrinler herkesi cezbeder. Reyonlarda elinizdeki ihtiyaç listelerini tamamlarken çocuğunuz ve sizin renkli mağaza vitrinlerinde kaybolmasına fırsat vermeyin. Mağazalarda dürtüsel alışveriş yapmanız için pek çok kışkırtıcı reyon, indirimde ürünler, cezbedici fırsatlar karşınıza çıkacaktır. Bu tüketim çukurlarına düşmeden listenize sadık kalın. Bu durum pek çok ebeveyn için uygulanması zordur. Mağaza içinde çocuğunuzun tutturma ya da ağlayarak size baskı yapması durumunda alışveriş zamanını sonlandırın. Bu durumu çocuğunuza asla öfkeli bir tutum ile cezalandırmak amacıyla değil sakince çocuğunuza “Şu an alışveriş yapmak için sakin ve hazır değiliz. Akşama tekrar alışverişe çıkalım” diyerek çocuğunuzu sakinleştirebileceğiniz uygun bir ortama gidip bekleyebilirsiniz.
Tüketim hepimiz için bir zevk değil bir ihtiyaç olmalıdır. Pek çok farklı konuda çocukları yaşamın içine katmak ve deneyim yoluyla çocukların yaşam gerçekliğine uygun yaşamasını sağlamak biz yetişkinlerin elindedir. İhtiyaçlarının farkında ve bilinçli, ihtiyaca yönelik tüketen bir toplum için çocuklarımızı yönlendirmek için hiçbir zaman geç kalmış değiliz. Yaşam alışkanlıklarımızı değiştirerek çocuklarımıza tüketim bilincini oluşturduğumuz bir hafta olsun…
Gözde ERDOĞAN ŞAHENK
Comments